Geçmişten Günümüze Salgın Hastalıklar

Moderatör: Nuran Yıldırım  Yer: BETİM Konferans Salonu   Tarih: 28 Nisan 2016 - 16.00-17.30

Göçebelikten yerleşik düzene geçilince bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşmıştır. Bulaşıcı hastalıklara kötü ruhların neden olduğuna inanılır ve hastalıkların, işlenen günahların cezası olduğu düşünülürdü.

Su kanallarına işemenin yahut tükürmenin, hastanın tabağındaki yemeği yemenin, pis suya ayak sokmanın hastalık yapan günahlar olduğuna inanılırdı. Öte yandan bazı hastalıkların bulaşıcılığı hissedilmiş ancak tıp bilgisi gelişmediğinden bunlar birer günah olarak tanımlanmışlardır.

Bulaşıcı hastalıklara dair Hint kaynaklarında sıtma, dizanteri, kolera, çiçek, tifo, veba, cüzzam ve tüberküloza ilişkin kayıtlar vardır. Veba veya başka bir salgın çıktığında hastalık görülen yerlerde kalmanın tehlikeleri anlatılmış ve su ve yiyecek seçiminde dikkatli olunması önemle vurgulanmıştır.

Hipokratik metinlerde, bir bölgede iklim, su, tarım, beslenme ve gelenekler nedeniyle her zaman bulunan hastalıklar için “endemik/yöresel” sözcüğü kullanılmıştır. Endemik hastalıklar arasında ise kabakulak, tüberküloz, sıtma ve ishaller de vardı.

Derste ayrıntılı bir şekilde ele alınan bulaşıcı hastalıklar ise şunlardır: cüzam/lepra, çiçek hastalığı, frengi/sifilis, sıtma/malarya, veba, kolera, verem ve İspanyol nezlesi.

Konuşmacı Hakkında - Nuran Yıldırım